Gökbilimciler, uzayın görünüşte boş bir bölgesinden geldiği için şaşkınlığa neden olan, Dünya’ya düşen ender ve son derece yüksek güçlü bir parçacık tespit etti. Japon mitolojisindeki Güneş tanrıçasına atfen Amaterasu ismi verilen parçacık, şimdiye kadar tespit edilen en yüksek güçlü kozmik ışınlardan biri pozisyonunda. Bu tıp enerjik parçacıkları sırf bir yıldızın patlamasından çok daha büyük ölçekteki çok güçlü kozmik olayların üretebileceği düşünülüyor. Lakin Amaterasu, Samanyolu galaksisini çevreleyen boş bir uzay alanı olan Yerel Boşluk‘tan ortaya çıkmış üzere görünüyor. Science mecmuasında keşfi açıklayan makalenin ortak müelliflerinden ve Utah Üniversitesi’nden Prof John Matthews, “Yörüngesini kaynağına kadar izliyorsunuz ve onu üretecek kadar yüksek güçlü hiçbir şey yok. Bu işin gizemi de bu, neler oluyor?” sözlerini kullanarak olayın garipliğine dikkat çekti.
240 exa-elektron volt güce sahip
Amaterasu parçacığı 240 exa-elektron voltu (EeV) aşan bir güce sahip olup, şimdiye kadar inşa edilmiş en güçlü hızlandırıcı olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı‘nda üretilen parçacıklardan milyonlarca kat daha fazla ve saatte 42 km/s süratle giden bir golf topunun gücüne eşit. Bu kıymet onu, 1991 yılında tespit edilen 320 EeV‘lik bir öbür ultra yüksek güçlü kozmik ışın olan Oh-My-Godparçacığının ardına yerleştiriyor.
Bu yüksek güçlü parçacıkların nispeten bükülmeden galaksiler ortası uzayda hareket etmesi bekleniyor. Münasebetiyle yörüngelerini geriye yanlışsız takip etmek teorik olarak mümkün olmalı. Fakat hem Amaterasu hem de Oh-My-God parçacığının fark edilebilir bir kaynağı bulunamadı. Bilim insanları bunun kestirim edilenden çok daha büyük bir manyetik sapmaya, Lokal Boşluk’ta tanımlanamayan bir kaynağa ya da yüksek güçlü parçacık fiziğinin tam olarak anlaşılamadığına işaret edebileceğini öne sürüyor.
Gökbilimciler Telescope Array‘i genişletmeyi bitirip 500 yeni sintilatör dedektör ekleyerek algılama alanını 2.900 kilometrekare çıkardıklarında daha fazla şey öğrenebileceğimiz umuluyor. Tam haline ulaştığında Utah’taki Telescope Array, neredeyse Rhode Island büyüklüğünde bir alana genişleyecek ve gökyüzünden gelen parçacıkları daha hassas bir biçimde yakalayabilecek.
