Neredeyse tüm dünya genelinde Ay’a yönelik artan bir ilgi bulunuyor. Ülkeler ve çeşitli özel şirketler, Ay özelinde yeni projeler geliştirirken buradaki asıl gayenin Ay’da insanlığın kalıcı olarak bulunması olduğu belirtiliyor. Lakin bunun önünde aşılması gereken değerli pürüzler bulunuyor. Araştırmacılar bu pürüzleri aşmak yahut bu manileri anlamak için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Bunlardan birisi de Ay’ın sismik faaliyetlerine odaklanıyor. Ay’daki sarsıntılar hakkında çok az şey bilsek de araştırmacılar, Dünya’nın uydusunda kurulacak bir fiber ağ ile daha fazla bilginin elde edilebileceğini öneriyor. Ay’a fiber ağ kurulabilir
Ay’ın sismik aktiviteleri hakkındaki mevcut birden fazla bilgimiz onlarca yıl öne Apollo astronotları tarafından Ay’ın yüzeyine yerleştirilen sismometrelerden geliyor. Bu bilgilerin yeni tahlilleri Ay’da sık sık orta yahut şiddetli depremlerin meydana geldiğine işaret ediyor. Uydunun düşük yer çekimi nedeniyle zelzelelerin saniyeler yahut dakikalar değil, saatlerce sürebileceği belirtiliyor. Hatta hafif sarsıntılarda bile önemli toprak kaymalarının yaşanabileceği aktarılıyor.
Şimdi Ay’da yaşanan sarsıntıların nedeni tam olarak bilinmiyor lakin bir teoriye nazaran Ay’ın soğuyan çekirdeğinin giderek küçülüyor olması bir etken olabilir. Bilim beşerlerine nazaran fiber ağ ile hem çekirdeğin özellikleri hem de sismik aktivite hakkında net bir fotoğraf elde etmek mümkün. Araştırmacılar fiber ağ için dağıtılmış akustik algılama (DAS) sürecini kullanmayı öneriyor. DAS, fiberlerin kırılma indisindeki küçük dalgalanmalardan kaynaklanan Rayleigh saçılımını kullanarak onlarca kilometrelik kablo boyunca gerçek vakitli ölçüm yapılmasını sağlayabilir. Araştırmacılara nazaran DAS ağı maliyetleri azaltabilir fakat bunların kurulumu için değerli zorlukların olduğu da bir gerçek. Araştırmacılar otonom gezginler kullanarak veya Artemis astronotlarıyla bu misyonun tamamlanabileceğini öne sürüyor.
