Güç danışmanlık şirketi Wood Mackenzie tarafından hazırlanan yeni bir rapora nazaran, Çin bu yıl 230 GW’lık rekor bir rüzgâr ve güneş gücü kurulumuna ulaşmayı hedefliyor. Çin’in erişmesi neredeyse kesin olan bu sayı ABD ve Avrupa’daki kurulumların toplamının iki katından fazla. Raporun bulgularına nazaran Çin’in rüzgar ve güneş gücü proje yatırımlarının 2023 yılında 140 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Çin’den güç atılımı
2023 yılında güneş ve rüzgarda 230 GW yeni kapasite sağlayan Çin, 2020 yılında 2060 karbon nötr gayesini açıkladı ve o vakitten beri tüm güç dalını sessizce yine düzenleyerek yenilenebilir güç kaynaklarını yaygınlaştırıyor. Wood Mackenzie, Çin’in 2020’de güç önceliklerini tekrar belirlemesinden bu yana değerli yatırımlarını iletim çizgileri, güç depolama, esnek yedekleme ve üretime yönlendirdiğini söylüyor. Yani Çin, tümüyle bir elektrifikasyon ihtilali gerçekleştiriyor.
Çalışmaya nazaran, Çin’de rüzgar ve güneş gücü maliyetleri düştükçe, ülke 2022’de yenilenebilir güç projeleri için uyguladığı avantajlı tarife garantilerini de geri çekerek hükümetin yüz milyarlarca dolarlık sübvansiyondan tasarruf etmesini sağladı.
Çin’in 2021-2025 yılları ortasında bütçelenen 455 milyar dolarlık şebeke yatırımları, 1000 kilometrenin üzerinde uzun aralı iletim çizgilerini içeriyor ve Wood Mackenzie, bunun Çin’in iç kısımlarında 100 GW’tan fazla yenilenebilir güç gelişiminin kilidini açacağını kestirim ediyor. Çin birebir vakitte şebekeye bağlı enerji depolamada da lider. Çin’in 2020’den 2023’e kadar kapasite iki katına çıkarak 67 GW’a ulaşmış olduğu ve 2030’a kadar 300 GW’a çıkacağı öngörülüyor. Bununla birlikte Çin hala yaklaşık 200GW kömür yatırımı da yapıyor fakat, son yıllarda yenilenebilir güç kaynaklarına ve dayanak altyapısına yapılan yatırımlar kömür gücüne yapılan yatırımın 5 katı düzeyinde.
Çin, elektrik ihtilali gerçekleştiriyor
Ülkede kömürün elektrik üretimindeki hissesi daima düşerek son beş yılda yüzde 10 puan azaldı ve bugün yaklaşık %55’e geriledi. Bu azalmanın yaklaşık %80’i yenilenebilir güç kaynaklarıyla, geri kalanı ise çoğunlukla nükleer güçle sağlandı. Elbette ne Avrupa ne de ABD’de Çin’in ölçek iktisadı bulunmuyor. Çin’in bu başarılara imza atmasının gerisindeki temel olgu da aslında buradaki güç.
ABD, Avrupa ve Türkiye üzere ülkeler yenilenebilir güce büyük yatırımlar yaptığında enflasyon ile cezalandırılıyorlar. Maliyet enflasyonu öteki pazarlarda büyük bir mani teşkil ederken Çin, güneş gücü üretimini süratle genişletmek ve güneş modülü maliyetlerini düşürmek için muazzam lokal ölçeğinden ve ihracattaki güçlü büyümeden yararlandı. Bugün Çin, global tedarik zinciri kapasitesinin %80’inden fazlasına hakim durumda.
Düşen faiz oranları, düşük güç maliyetleri, yerli tedarikçiler ortasındaki ağır fiyat rekabeti ile araştırma-geliştirme ve üretime yönelik devlet dayanağının Çin’deki maliyet düşüşünü desteklediği belirtiliyor. Çin’in son kullanıcı güç fiyatları Avrupa yahut Avustralya’dakilerin yarısından daha az ve bu durum global ticarette güçlü bir rekabet avantajı sağlıyor. Çin güç pazarı şu anda Avrupa ve ABD’nin toplamından daha büyük ve bu, istikrarlı fiyatları müdafaayı sağlıyor.
