Çok uluslu ITER füzyon gücü projesi reaktörün çekirdeğini inşa etmek için gereken özel mıknatısların Güney Fransa’ya teslim edilmesiyle kritik bir noktaya ulaştı. On dokuz devasa toroidal bobinden oluşan dev mıknatıslar Güneş’e ve yıldızlara güç veren süreci taklit etmek ve plazmayı hapsetmek için kullanılacak.
Bu füzyon tepkisinin yakıtı hidrojenin iki formu olan döteryum ve trityum olacak. Bu yakıt tokamak içine bir gaz olarak enjekte edilecektir. Gazın içinden elektrik akımı geçirildiğinde, iyonize bir plazma oluşacak. Plazmanın sıcaklığı Güneş’in çekirdeğinden 10 kat daha sıcak olan 150 milyon dereceye kadar çıkacak. Bu çok sıcak plazmayı şekillendirmek, sınırlamak ve denetim etmek için ITER tokamak, metal vakum kabının formuna tam olarak uyan görünmez bir manyetik kafesle korunmak zorunda.
Dünya’nın manyetik alanından 250.000 kat daha güçlü
Tüm bunlar bir ortaya geldiğinde ITER’de oluşacak plazma akımı 15 milyon ampere ulaşacak. Bu, mevcut ya da daha evvelki tokamaklarda mümkün olandan çok daha güçlü. Manyetik alan açısından, dizaynın toplam manyetik gücü ise 41 gigajul olacak. Elbette bu sayı birden fazla kişi için pek bir mana tabir etmiyor. O yüzden şu bilgiyi vermek yardımcı olacaktır: Bu manyetik alan Dünya’nın manyetik alanından 250.000 kat daha güçlü olacak.
ITER ne kadar güç sağlayacak?
Füzyon nasıl çalışacak?
Füzyonla üretilen ultra yüksek güçlü nötronlar manyetik alandan kaçar ve metal tokamak odasının duvarlarına çarparak güçlerini ısı olarak duvarlara iletmeye başlayacak. Kimi nötronlar metal duvarlardaki lityum ile tepkiye girerek füzyon için daha fazla trityum yakıtı oluşturacak. Tokamak duvarlarında dolaşan su, ısınarak buhara dönüşecek. Ticari bir reaktörde, bu buhar elektrik üretmek için türbinleri çalıştıracak.
Günümüze kadar yüzlerce tokamak inşa edilmiş olsa da ITER yanan yahut büyük ölçüde kendi kendini ısıtan bir plazma elde etmek için tasarlanmış birinci proje olma özelliğini taşıyor.
ITER’in başındaki bela
ITER özelindeki fikirler 1985 yılına kadar uzansa da çalışmalar resmi olarak 2006 yılında başladı ve plazma yaratacak reaktörün birinci çalıştırılması başlangıçta 2020 için planlanmıştı, fakat daha sonra 2025’e ertelendi. İnşaat maliyetleri süratle artmış, birinci varsayımlar 2020’de yüzde 300 artışla 20 milyar Avro’nun üzerine çıkmıştı.