Brezilya’daki Sao Paulo Devlet Üniversitesi Botucatu Biyobilimler Enstitüsü’nden (IBB-UNESP) araştırmacılar, kemik greftleri ve diş implantları da dahil olmak üzere çeşitli tedavileri uygunlaştırmak amacıyla kemik dokusunu yenileyebilen eşsiz bir biyomateryal geliştirdiklerini duyurdu. Hastanede kalış mühletini azaltabilir
Yapılan araştırmanın emeli, kemik dokusuyla ilgili operasyonlarla bağlantılı olağan yan tesirlerinin önlenmesi, tedavi maliyetlerinde düşüşe, hastanede kalış müddetlerinde azalmaya ve hastaların düzgünleşme oranlarında artışa yol açabilecek bir materyal geliştirmekti. Bu amaçlara ulaşılması için materyalin hem klinik deneylerde hem de uygulamalarda güvenli ve etkili kalırken kemik yapısının karmaşıklığını taklit etmesi gerekiyor.
Araştırmacılardan olan Willian Fernando Zambuzzi, “Verilerimiz birinci kere hipoksiye (dokudaki düşük oksijen seviyeleri) dayanarak kemik dokusunu yenileme potansiyeline sahip yeni bir biyomimetik gerece sahip olabileceğimize dair kâfi delil üretti.” ifadelerini kullandı. Yeni gerecin kemik dokusu gerektiren mevcut yaklaşımlarda büyük bir gelişme sağlayacağı düşünülüyor.
Günümüzde, kırığı olan yahut tümör rezeksiyonuna gereksinim duyan hastalar için kullanılan greftleme teknikleri ekseriyetle hastanın kendi kemik modüllerinin kullanılmasını içeriyor. Lakin, bu prosedürler için hayati ehemmiyet taşıyan otojen materyalin elde edilmesi, enfeksiyon riski taşıyan ve daha uzun düzgünleşme müddetlerine yol açan ek bir ameliyat gerektiriyor. Yeni materyal, içerdiği kobalt klorür nedeniyle kobalt katkılı monetit olarak isimlendiriliyor. Zambuzzi yeni buluşuna kobalt klorür eklemeye karar verdi zira kobalt klorürün hipoksiyi teşvik ettiği ve bedenin oksijen eksikliğini telafi etmek için kan damarlarının sayısını artırmasına neden olduğu biliniyor.
Malzeme, beşerler için güvenli
Yenilikçi materyalin, tıbbi aygıtlar için birincil biyolojik kıymetlendirme standardına (ISO 10993:5) dayalı sitotoksisite testine göre insan bedeni için inançlı olduğu rapor edildi. Ayrıyeten, takımın hayvan deneyleri de dahil olmak üzere preklinik modeller kullanarak yaptığı daha derinlemesine incelemenin, materyalin protezler için kaplamalar ve enjekte edilebilir kemik çimentosu da dahil olmak üzere çeşitli biyomedikal uygulamalardaki kullanışlılığı konusunda başarılı olduğu görüldü.
Bununla birlikte, kobalt ölçüsünün, bilhassa kemik yenilenmesi alanında olmak üzere, gelecekteki biyomedikal kullanımlar için gerekli olan materyalin optimum konsantrasyonunun belirlenmesinde çok kıymetli bir rol oynadığı tespit edildi. Kesin olan bir şey var: Bu buluş kemik yenilenmesi alanını şekillendirecek ve ortopedik bakımda sonuçları düzgünleştirmek için yeni imkanlar sunacak.
