Tarım, haritacılık ve eğitim alanlarına yönelik İHA’lar (İnsansız Hava Aracı) geliştiren Sapmaz havacılık, bu hususta elde ettiği tecrübesi Sapmaz Savunma ismi altında geliştirdiği eserlerle savunma sanayine aktarıyor.
Askeri gereksinimleri karşılamaya yönelik yeni tahlillerini birinci defa sergileyen şirket, geliştirdikleri birinci eser olan “DROKET” hakkında da kimi bilgiler paylaştı. Mevzuyla alakalı konuşan Sapmaz Savunma İdare Şurası Lideri Serdar Sapmaz, DROKET ile ilgili şu tarifi yapıyor:
“Aslında ne dron ne de roket. İkisi ortasında bir şey. Benzerini ne Türkiye’de ne de yurt dışında görmedik açıkçası. Kamikaze dronlara ve dronlardan hür düşüm sistemiyle atılan havan mermilerine alternatif olarak geliştirdiğimiz büsbütün akıllı ve güdümlü bir eser. Tıpkı vakitte kendi geliştirdiğimiz bir gimbal sistemiyle dron üzerinde 8 tane DROKET taşıyabiliyoruz. Önemli ilgi var. Birleşik Arap Emirlikleri’nden de eserin ihracatına yönelik bir teklif aldık.”
Son devirde dronlara yaygın olarak 60 milimetrelik havanların entegre edildiğini ve bu sistemin epey ilkel olduğunu lisana getiren Sapmaz, “Çünkü çok yüksekten atsanız amacı vuramazsınız, muhtemelen bir rüzgar tesiriyle sağa-sola sapma gösterecektir. İkincisi yere düştüğünde çarpma tesiriyle patlayacağından ötürü yer yumuşaksa patlamaz bile. Patlama durumunda da yer yüzeyi bunun tesirinin yaklaşık yüzde 30-40’ını absorbe eder. Münasebetiyle tam performans alamazsınız.” tabirlerine yer verdi.
DROKET ile birebir patlama tesirini oluşturabilecek hacmi güdümlü hale getirdiklerini söyleyen Sapmaz, “Yatayda gitme kabiliyeti olmadığı için roket, dron üzere havada asılı kalamadığı için de dron değil. İkisi ortasında bir eser olduğu için ismine DROKET diyoruz. Ardında bir itki kuvveti oluşturan sistemi var. Kendi tartısıyla değil o itkinin tesiriyle hızlanıyor, ivmeleniyor. Orta kısmında parçacık etkili bir patlayıcısı var. Bu büsbütün elektronik fünyeye sistemiyle çalışıyor. Dolayısıyla istediğiniz yerde ve anda patlatabilirsiniz. Ön tarafına koyduğumuz aralık ölçer sensör ile bunu yere istediğimiz uzaklıkta patlatabilme imkanına sahibiz otonom olarak. Birebir vakitte ön taraftaki kamerayla imaj sürece yoluyla hareketli ya da sabit nesneyi takip edebilme kabiliyetimiz var. Bütün sistemi, patlayıcı tesiri azamî olabilecek halde tasarladık.” dedi.
DROKET’in drondan bırakılma dışında da vazife yapabileceğini anlatan Sapmaz, farklı kullanım konseptlerine ait şunları kaydetti:
“İlla bunu drondan atmanıza gerek yok. Diyelim ki bir mağaradasınız, oraya tuzak kurmak istiyorsunuz. Bunu bir yere kamufle ettiniz. Yalnızca lazerin görüneceği kadar bir boşluk bıraktınız. Sistemin on/off tuşuna bastığınızda sistem açılır ve lazer faal olur. Yani oradan biri geçtiği an bu patlayabilir. Siz bunu kurup orayı terk edebilirsiniz. Yahut meskun mahalde terasta ya da bir meskenin içindesiniz. Aşağıya bunu elinizle atın. Nereden ne vakit istiyorsanız imaj aslında size geliyor. O manzaraya bakarak istediğiniz yerde patlatabilirsiniz. Tekrar bunu bir yere bırakın, yakınında rastgele bir tehdidi gördüğünüzde istediğiniz an basıp patlatabilirsiniz. Yahut aranan bir kişi var. Öncesinde makine öğrenmesi yoluyla imajlarını buna yüklediniz o kişiyi gördüğünde patlar. Herkesi görür patlamaz ancak o kişi gördüğünde patlayabilir. Hasebiyle bu özellikleri hem dron da hem dron dışında kullanabileceğiniz bizim bildiğimiz dünyada bir eser yok.”
Yaklaşık bir yıldır üzerinde çalışılan DROKET’in yakında saha testleri başlayacak.
