Her şeyden evvel bu oyunun erken erişim olarak çıkış yaptığını belirtmekte yarar var. yani oyunu satın aldığınızda şu an için tam bir oyun oynamayacaksınız. Pekala bu haliyle ne kadar müddette bitiyor diye sorarsanız aşağı üst 3-4 saat diyebilirim. Doğal oynama durumunuza nazaran 1-2 saat yahut 6-7 saat üzere mühletlere de kısalabilir yahut uzayabilir. Oyunun erken erişimde olması sizi korkutmasın zira şu an için oynayabildiğimiz kısım katiyen birden fazla oyundan daha bitmiş hissediyor. Yalnızca oynadıkça özelliklerin biraz yetersiz olduğunu, düşman çeşitlililiğin ve bilhassa boss savaşlarının biraz eksik olduğunu hissediyorsunuz lakin bunlar da erken erişimden kaynaklı meseleler. Oyunun tam sürümünde bu meseleler büyük ölçüde düzeltileceğini düşünüyorum. Kısaca şu an oynanabilir kısım son derece başarılı ve keyifli bir imal.
Her şeyden evvel tekrar evvelki oyun gibi The Rogue Prince of Persia da bir aksiyon platform oyunu. Roguelite temelli The Rogue Prince of Persia yapı olarak Hades’e de bir epey benziyor. Haritada ilerliyor, yeni yetenekler kazanıyor ve öldüğünüzde başlangıca tekrar dönüyorsunuz. Mekanikler açısından bizim eski Prince of Persia oyunlarından alıştığımız, sevdiğimiz duvarda yürüme mekaniği bu oyunda da bulunuyor ve bu sayede side-scrolling bir platform oyunu nitekim de hem combat kısmı için hem parkur kısmı için yesyeni bir boyut kazanmış oluyor. Duvarlara yalnızca yatay değil üst gerçek da tırmanabildiğimiz için ve haritanın yalnızca sağa sola değil aşağı üst da tasarlanmış olması sebebiyle hem daha geniş bir keşif alanı hem de daha keyifli bir parkur bizlere sunulmuş.
Aksiyon kısmına geldiğimizde klasik hücumumuz, ağır hücumumuz ve düşmanları itebildiğimiz bir hücum bulunuyor. olağan ilerledikçe yeni yetenekler kazanarak çeşitli kombolar oluşturabiliyor ve yeni taarruz usulleri kazanabiliyorsunuz. Savaş kısmı aslında çok keyifli diyebilirim fakat oyunda geçirdiğiniz dördüncü saatten sonra güya tekrara biniyormuş üzere de hissettirmiyor değil. Fakat dediğim üzere bu durum biraz da erken erişimde olmasından kaynaklı o yüzden eleştirmeyeceğim. Karakterin tuşlara yansısı, temposu nitekim de hoş ayarlanmış. Bu kadar anlık hareket edilmesi gereken bir oyunda oyunun süratli reaksiyon vermesi hoş bir durum ki Ubisoft esasen bunu yıllardır güzel yapıyor. Kısaca oyunun combat kısmı da şu an için kâfi lakin tam sürümde; yeni yetenekler, düşman çeşitliliği ve bosslar konusunda daha fazlasını bekliyorum diyebilirim.
Tasarım tarafına geldiğimizde ise esasen Lost Crown isimli oyunda bile beşerler reaksiyon göstermişti, bu yüzden bu oyunda da bir reaksiyon oluştu. Lakin bu çizi filmvari dizaynın ben oyunun atmosferine ve usulüne çok yakıştığını düşünüyorum. Daha sade ve pastel renklerin kullanılması da bilhassa hoş bir ekranınız varsa gözü yormuyor ve pek hoş bir görsellik oluşturuyor. Bu ortada oyunun geliştirici grubu Evil Empire’ı daha öncesinde Dead Cells’in Castlevania isimli ek paketinden tanıyoruz ki muvaffakiyetlerini orda kanıtlamışlardı. Bu yüzden de hem tasarım hem de oynanış manasında zati ortalama üzeri iş yapan bir stüdyo karşımızda diyebilirim.
Son olarak da müziklerden bahsetmek istiyorum. Bence bu oyunun her şeyden öte müzik kısmı en başarılı olduğu nokta. Oyunun kendi periyodu ve yapısını yüksek temposuyla birleştiren hem lokal alt tonların olduğu hem de tekno şeklini duyabildiğimiz muazzam modüllere sahip. ASADI isimli sanatçıyı bu mevzuda ne kadar övsek az hakikaten de. Kendi kültürünü çok hoş bir formda oyuna yedirmiş ve bu kadar tempolu bir oyuna çok uygun hale getirmiş.
Sonuç olarak toparlamak gererkirse erken erişimde olmasına karşın elimizde sahiden de benim çok beğendiğim yaptığı şeyleri çok âlâ sunan başarılı bir imal var önümüzde. Kimi eksikleri var elbette lakin bunları tam sürümle birlikte çözeceklerini düşünüyorum. Şu anda oyunu Steam üzerinden satın alabilirsiniz. Ne yazık ki Steam’in fiyat siyaseti sebebiyle fiyat bence biraz yüksek lakin sizi yormayacaksa satın alabileceğinizi söyleyebilirim. Şayet fazla geldiyse indirimde devrinde kaçırmamakta yarar var ki şunu da söylemek lazım büyük bir ihtimalle tam sürüme çıktığında fiyat artacaktır.
Xiaomi’den fütüristik su tabancası
Efsane Türkiye’ye gelse alırım..
O ışık efektleri yalnızca yanlarda değil üstte de olmalıydı. Böylelikle tabancayı kullanan, başını yana eğmek zorunda kalıp, fıtık olmaz. Birebirini küçükken ışıklı ayakkabımda yaşamıştım oradan biliyorum. Ayakkabıma yan bakmaktan düz yürüyemiyordum. Hava atmaktan fazla o havayı yaşamayı tercih ederim. 7 de olsam 70 de olsam kararım değişmeyecek.
Mukemmel bir silah sanki ne kadar süratli atıyor. [resim]
Fiyat makul olsa efsane olur sahiden ya.
Vay bee, bu aygıt xiaomi çıktı ben de diyordum kim üretmiş..
hocam 4x daha âlâ direk hs attirir
Über
Evet lakin 6x scop daha uygun sarfiyat buna daha uzaktaki amaçlar için. Gerektiğinde 3x’e de çekebilirsin falan :D
Muskun alev tabancası vs bu
İstilacı güvercinlere karşı âlâ olur. 5 10 dk da bir sopayı alıp kovalamak yordu artık.
Yakında su atan F18 falanda yaparlar :)
Hazneye kezzaplı su doldurup nişan almak yapmayın bu türlü şeyler yahu…
Xiaomi kendini çok geliştirdi artık her alanda kaliteli işler yapıyorlar.
fışkırttığı su mermi üzere isabetli gitmeyeceği için gereksiz diye düşünmüş olabilirler.
Lazer nişangah da eklenseymiş tadından yenmezmiş.
